Son zamanlarda dernek adı altında aile şirketleri kurularak haksız kazanç elde edilmektedir. Projeler verildiği gün üyelere duyulmalı, proje kapsamında hibe edilen nakdi ve aynı destekler şeffaf bir biçimde dernek üyeleri ile paylaşılmalı hilenin nerelere harcanacağı dernek başkanı tarafından üyelere bildirilmelidir. Ne yazık ki kendi çıkarları doğrultusunda derneği ve derneğe üye olan insanları kullananların sahte evrak düzenleyenlerin sayısı her gün artmaktadır. Bu hafta toplumu inciten bu yaralar üzerinde durmak ve kamuoyuna sunmakta fayda görüyorum. Derneklerde hukuki ve cezai anlamda suç teşkil eder. Bu durum, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Dernekler Kanunu kapsamında çeşitli suçlara yol açabilir.
1. Hukuki ve Cezai Durum.
a) Resmi Belgede Sahtecilik Suçu (TCK Madde 204)
Karar defteri, bir derneğin resmi belgelerinden biridir. Başkası adına imza atmak, resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabilir.
- Bu suçu işleyen kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
- Eğer bu sahtecilik sonucu bir maddi ya da manevi zarar oluşmuşsa ceza daha da artabilir.
b) Güveni Kötüye Kullanma (TCK Madde 155)
Dernek yöneticilerinin veya üyelerinin, başkalarının haklarını kötüye kullanarak imza atması, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturabilir.
- Bu durumda kişi, güvene dayalı pozisyonunu kötüye kullandığı için hapis cezasıyla karşılaşabilir.
c) Dernekler Kanunu’na Aykırılık
Derneklerin karar defteri, Tüzük ve Dernekler Kanunu’na göre düzgün bir şekilde tutulmak zorundadır.
- Sahte imza atılması, derneklerin denetiminde sorun yaratır ve idari yaptırımlara yol açar.
- Ayrıca, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde dernek faaliyetleri durdurulabilir veya cezai işlem başlatılabilir.
2. Etik ve Pratik Açıdan Sonuçlar
a) Derneğin İtibarının Zedelenmesi;
Karar defterinde sahte imza gibi eylemler, derneğin güvenilirliğini ve saygınlığını ciddi şekilde zedeler. Bu, diğer üyelerin güvenini kaybetmesine ve dış desteklerin azalmasına neden olabilir.
b) Mali ve Hukuki Yaptırımlar;
Denetimler sırasında bu durum ortaya çıkarsa, dernek cezai yaptırımlarla karşılaşabilir ve kamu fonlarından mahrum bırakılabilir.
c) İptal Edilen Kararlar;
Sahte imza içeren kararlar, hukuken geçersiz sayılır. Bu durum, dernek yönetiminde kaosa neden olabilir ve alınan kararların iptali için dava açılabilir.
3. Çözüm ve Önlemler;
1. Şeffaflık Sağlanmalı: Karar defterine atılan her imza, ilgili kişi tarafından bizzat atılmalıdır. İmza sırasında ilgili üye fiziksel olarak bulunmuyorsa, vekalet gibi resmi bir belgeyle işlem yapılabilir.
2.Denetim Mekanizmaları Kurulmalı: Dernek içinde düzenli denetimler yapılarak bu tür usulsüzlüklerin önüne geçilebilir.
3.Yasal Danışmanlık Alınmalı: Karar defteriyle ilgili işlemlerde dernek avukatından destek alınması önerilir.
Sonuç olarak, karar defterine sahte imza atılması ciddi bir suçtur ve hem imzayı atan kişiyi hem de buna göz yuman diğer yöneticileri hukuki ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya bırakır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, dernek üyeleri bu suçu yetkili makamlara bildirmelidir. Lütfen uyalım uyaralım.